16 Mayıs 2016 Pazartesi

11.03.2016 Öykü'nün Evi-Karatop Market -Devedaşı-Kukla -Alper'in Evi Bisiklet Turu

Yağmur sonrası serin ve hüzünlü bir mesai çıkışı pedalladık bisikletlerimizle.
Onümüzde bizi bekleyen karlı dağlar.
Arkamızda şehrin keşmekeşi ve Sertaç.
Hayat acımasız ve yıpratıcıydı.
Karatop marketteki Hulusi abi dedi ki bana oğul uzak dur!
Lig of Ukraynadan 3.5 üstü yazdım kupona
Golü geri aldı hakem son dakikada
Yol için gerekli olan malzemeleri aldıktan sonra  Dadaloğlunun dediği gibi ferman padişahınsa dağlar bizimdir dedik.
Arkamda geçmişim ve Muğla.
Önümde hayaller ve yollar.Asıldık Dvedaşının tırtıklı yoluna
Aslında gideceğimiz yerin hiç bir önemi yoktuönemli olan ünlü şair Mustafa Akyol'un dediği gibi mühim olan varmak değil yolda olmaktı.
Zirveye ulaştığımda içimde tarifsiz bir yalnızlık duygusu.
İlk Türk filozof Ramiz Şencan'ın dediği gibi insanlar hedefler koydukça yalnızlaşır,ulaşıncaya kadar daha da yalnızlaşır.
Trafonun yanında bekliyordu bizi kırmızı Lada 54 plaka.
Teypten açılmıştı son ses Selda Bağcan
Sanki geçiyordu Sivasın yollarından
Üzerinde vardı takım elbise kırışık mı kırışık
Bizde tanıdık farklı kurumda çalışan 657 tabi.
Sorma dedi bu kırışıklık niye.Çalayım size Mustafa Kederden Abucciicya
Gün bitirken  tepelerin ardından 
Allah belasını versin Teletabis lerin diyip yola koyulduk...
Yolun kenarında arabada kız arkadaşlarıyla hoşbeş eden abilerimizi ürkütmeden saygıyla indik yokluğun başkentine..
Muhsin Kılıç'ın dediği gibi Senszliğin anlamını sen nereden bileceksin  ki sen hiç sensiz kalmadın!!!
Öyküye dedim bu mudur?
Öykü anawered that we havent dead yet laaan!!
Bu sefer kırdık gidonlarımızı Sece'nin tozlu yollarına 
Yeminimizi bozarak açtık tekrar Kekilli abimizi
Vardı tek ışığımız,yol gösterenimiz
Bu yoldaki köpekleri iyi tanıyan Alper'in rehberliğinde süzüldük Seceden yaylaya
Refik hocanın evinin önünden süzülerek çıktık Denizli Asfaltına
Bay Öykü çağırdı beni
Kukla Pub da dama oynamaya
Gelen sıcak birayı görür görmez
Söz dinlemez Dr Alper yıktı masayı
Köteklide bıraktılar yoktan bir acı
Gece bitti karakolda
MBD den abilerimiz kurtardı bizi...


12 Mayıs 2016 Perşembe

30 Nisan 2016 Muğla-Bodrum / 01 Mayıs 2016 Bodrum Yarımada Bisiklet Turu

Kontrapedals olarak Çanakkale'den sonra ikinci kez  Muğla Bisiklet Derneğinin organize ettiği  tura katıldık.İki gün boyunca yaklaşık 172 km pedal çevirdik.Sabah 07.30 da heykelde toplanmaya başladık.İlçelerden katılanlarla  beraber 40 bisiklet sevdalısı YA HAK diyerek pedallara bastık.
Turun resmi şarkısı: https://www.youtube.com/watch?v=f_nacA3Bh4c

Aşk gibidir bisikletle yol almak.Gideriz gideriz çok yol almışız gibi gelir bir de bakmışız daha gidecek yolumuz çok, sadece yakın çevredeyiz :))
İlk molamızı Bozüyük'te (Güzelköy) verdik.Çınarların altında simit ve çay ile kahvaltımızı yaptık.Yan masadaki teyzelerle sarma -simit takası yaptık.
Önümüzde gölgeli yollar.Gittikçe ıssız ve sessiz....Gittik ,gittik ta ki Eskihisar rampasına kadar.Turun en sert iki rampasını yavaş tempoda çıktık.
Güneşin yüzünü göstermeye başladığı saatlerde ikinci molamızı Beypınar'da verdik.Burada ayran-maden suyu karışımına saldırdık.
Kısa bir süre sonra önümüzde Boğa Yokuşu sağımızda Milas belirdi.Boğa yokuşunu ,inişe çevirmek daha güzeldi.Sert bir inişten sonra dümdüz yolda pedallayarak  Milas'a giriş yaptık.Solumuzda kalan tarihi Beçin Kalesini de selamlamadan geçmedik.

Öğle yemeği molamızı,  kontrapedals olarak düzenlediğimiz  balık tutma etkinliklerimizde sabah çorbası için uğradığımız Alo 24 de verdik.
Keyıfli  geçen yemek molasından  sonra Milas rampası bizi karşıladı. Artan trafik yoğunluğuyla  beraber hedefimiz olan Bodrum'a doğru yola koyulduk. Bir süre sonra yorgunluk başlayınca   sık sık fotoğraf ve güneş kremi yenileme molası vermeye başladık.
Havalimanından sonra Bargilya kavşağında Kontrapedals'ın her daim kullandığı dinlenme tesisi  Halikarnas Peyzaj yine imdadımıza yetişti.Burada meşrubat molası verdik.Moladan sonra Güvercinlik bizi karşıladı.
Ne yazık ki yıllar önce yakılan  ormanların yerine dikilen yeni bitki türleri cennet Güvercinlik'i  beton yığınına çevirmişti.
Güvercinlik'ten sonra  masmavi denizi seyrederek pedallamak güzel bir duyguydu.
Ve Torba kavşağından sonra son tırmanışı da yaparak  saat 16.00 da hedefimize ulaştık.Bodrum'u en güzel anlatan sözler bizi karşıladı.
112 km pedal çevirmenin gururuyla bisikletimden inerken Turan abi ve ekibinin neredeyse aynı sürede 220 km yol  gelmesi  kafamda deli sorular oluşturdu.

Yarın yorgunların değil;rahatlarına kıyanlarındır!

Konaklayacağımız aparta yerleştikten sonra Bodrum sokaklarına aktık.Ayrıca kontrapedals hayranı genç bir çiftimizin düğününe uğrayarak son vazifemizi yaptık.
Pazar günü Bodrum Bisiklet Kulübü'nün organize ettiği yarımada turuna katıldık.Kale önünde toplu fotoğraf çekildikten sonra 09.00 da YA HAK diyerek pedallara asıldık.
Söke ve Bodrum'dan katılanlarla beraber yaklaşık 120 kişi vardı.İlk molamızı Gümüşlük sahilinde verdik.

Gümüşlük'ten sonra sahildeki  bisiklet yolunu kullanarak Turgutreis'e ulaştık.
Turgutreis meydanında kısa bir mola verdik.Sloganlarımızla  meydanı uykusundan uyandırdık.

Akyarlar'a doğru yol alırken Kos Adasının tam karşısında bulunan fenerde kısa bir mola verdik.

Ayrımcılık yapmadan farklı gruplarla beraber fotoğraf çekilmeyi de ihmal etmedik.
Saat 13.00 'da Akyarlar'a geldiğimizde ev sahibi olan  BBK'nın güzel bir sürpriziyle karşılaştık.El emekleriyle hazırladıkları biribirinden lezzetli   kumanyaları bizlere sundular.Aralarında başarılı  bir dayanışma vardı.Darısı Kontrapedals'a :) 

Yemekten sonra Bağla yokuşları bünyemizi fena sarstı.Zirvedeki manzara çekilen çileyi unutturdu.
Günün sonlarına doğru  Bitez dondurmacısında tekrar yakıt ikmali yaptık.
Akşam 16.00 civarında Oasis Avm 'de güzel geçen  haftasonunu bitirdik.Velespitleri kamyonete yükleyip Muğla'ya doğru yola çıktık.Muğlasporumuzun şampiyonluk haberi otobüste mutluluğumuzu iki katına çıkardı.
Muhteşem rotalarda pedal çevirmemizi sağlayan ve bizle pedal çeviren herkese teşekkür ederiz.Tur verileri:














.
.

9 Mayıs 2016 Pazartesi

24 Nisan 2016 Muğla-Sakar Tepe-Akyaka-Turnalı-Akbük

Pazar günü deniz sezonunu açmak için gidonumuzu Akbük'e kırdık.Bu turda yaklaşık 60 km pedal çevirdik.
  Turumuza Sakar Tepe zirvesinden başladık.Bisikletlerimizi hazırladıktan sonra  sabah saat 09.30'da YA HAK diyerek güzel bir inişe kendimizi bıraktık
Sakartepe'den Gökova körfezi manzarasında Akyaka'ya iniş yapmak gerçekten ölmeden önce yapılması gerekenler listesine girer.

Yol kenarı mola yerinde fotoğraf çekilip Çine MYO 'dan gençlerle sohbet ettikten sonra kendimizi kaçış yoluna attık.
Bisiklet hemen ilk metrelerde saplandı.

Akyaka' ya girişte herkesin keyfi yerindeydi.
Artık sağımıza yemyeşil ormanı solumuza masmavi denizi almıştık.İlk molamızı Yerkesik yol ayrımında çeşme başında verdik.
İnişli çıkışlı yollarda sıcağın etkisiyle bulduğumuz gölgelerde sıkça mola verdik.

Sıcak iyice kendini belli ettiğinde kendimizi Çardak Restorant'a attık.

Çaylarımızı içtikten sonra deniz kenarından üzerimize esen rüzgara rağmen pedallara asıldık..

Emektarım.
Yol üstündeki köylerde İngilizce konuşan yurttaşlarımızı görmek bizi oldukça sevindirdi.Onlarla sohbet etme fırsatı bulduk:)

Birazdan atlayacağımız serin suları hayal ederek yokuşları tırmanmaya devam ettik.
VE MUTLU SON
İskeleden buz gibi serin sulara atladık.Muğlaspor'umuzun maçını izlemek için Altaş Restorant'taki yerimizi aldık.

Penaltılarla elenmenin hüznüyle tekrar aynı yoldan saat 18.00 da Akyaka'ya dönüşe geçtik.Karanlığa kalmamak için az mola verdik.
Akbük'ü ardımızda bırakarak tekrar inişli çıkışlı yollara devam ettik.Sedir adasını bu sefer karşıdan seyrettik.



Çınar plajının yanından geçtikten sonra turumuzu Akyaka'da bitirdik.

Bu tur yol durumu,rüzgar ve iniş çıkışlar sebebiyle bizi en çok hırpalayan tur oldu.Veriler aşağıdaki gibidir.










.