5 Eylül 2016 Pazartesi

04.09.2016 Muğla-Akçaova-Pisi-Kafaca-Kozağaç-MUBİSDAĞ bisiklet Turu

 Yaz tatili boyunca ara verdiğimiz  bisiklet turlarımıza Muğla Bisiklet'in vesilesiyle tekrar başladık.Şevki Şanayır ustanın ve ailesinin  organize ettiği ,yaklaşık 55 km lik keyifli bir pazar turu gerçekleştirdik .Önce;Ortaca ve Bodrum'dan gelen dostlarla kahvaltı eşliğinde  hasret giderdik.

Turun şarkısı: https://www.youtube.com/watch?v=F8CEMcBrCV0





Hazırlıklarımızı tamamladıktan sonra çektirdiğimiz toplu fotoğrafın ardından saat 10.00 da YA HAK diyerek pedallara asıldık.
Şehir içinde kısa bir ısınma turundan sonra ilk molamızı Akçaova'da verdik.
Tur rotasında sıradaki köy Kafaca'ydı.Sıcak asfalttan ;bozuk asfalta geçmek bünyemizi sarstı. Köy içinde kahvede yarım saatlik mola verdik.
Kafaca köyünden, iş için her gün yollarını eskittiğim Yeşilyurt (Pisi) köyüne hareket ettik.


Pisi nin en güzel yeri olan Maşat'ta düğün yemeği olunca yanından geçerek Dağdibi köyüne gidonu çevirdik.Dağdibi köyünde incir ve armut takviyesiyle midelerimizi susturduk.

Her ne kadar içimizdeki şeytan düğün yemeğine gitmemizi söylese de çıkacağımız yokuşları  düşünerek şeytana uymadık.Pisi de asırlık çınarların altında çay molası verdik.

Saat 13.00 de Pisi'den hareket ettiğimizde günün  sürprizi  geldi.Kara bulutlar ilk damlaları bırakmaya başladı.
Fakat yağmur  bizi hep sıyırdı geçti. Güneşin de bulutların arkasına saklanmasıyla sürüş komforumuz arttı.Şevki ustanın dağ evine tırmanışa geçtiğimizde saat 15.00 e geliyordu.
Bodrum'dan gelen Hasan Genç abimiz fat-bike ile yine dikkatleri üzerine toplamıştı.
Yokuşların hastası Mert Uğurlu abimiz de  yeni velespitiyle hiç zorlanmadı.
 Tatildeki  kondisyon kaybımız sebebiyle  ağır ağır yokuşu tamamladık. Turan Bulut abimiz ve müritleri  aynı yokuşu 2 kere inip çıksa da, biz onlar yanımızdan geçerken gökyüzünü izledik.

İkizce yol ayrımında kısa bir mola verdik.
Mubisdağ'a ulaştığımızda ziyafet sofrası bizi bekliyordu.Şevki ustanın ocakta pişirdiği ciğere
saldırdık.
Tabi bizim ilgimiz daha çok  Le Şerbet'te oldu:)
Karnımız da doyunca yüzler gülmeye başladı.Sohbet koyulaştı.

Kontrapedals gençlik kolları da artık turlarda boy göstermeye başladı.
Taht savaşları yaşandı:)Bilge Kağan abiyi hiç bir güç tahtından indiremedi.
Bizlerin bu güzel pazar gününü yaşamasını   sağlayan ve  evini bizlere açan Muğla Bisiklet ailesine teşekkur ederiz.
Günün sonunda Hürpedal cemaatiyle Ortaca temsilcimiz Kemal'in doğum gününü kutladık . Onları yolcu ettikten sonra biz gıyabında geç saate kadar kutlamaları sürdürdük.














13 Haziran 2016 Pazartesi

Göller ve Güller Diyarında Yolculuk-Isparta Bisiklet Festivali (3-4-5 Haziran 2016)

 1.GÜN
Kontrapedals olarak haziran ayının ilk haftasında, rotamızı Isparta'ya çevirdik.Alper başkanın son dakika bize katılamama sebebiyle mesai sonrası 17.00 de Öykü'yle Muğla'dan yola çıktık.Burdur'da verdiğimiz akşam yemeği molasından sonra 22.00 de Eğirdir Altınkum plajındaki festival alanına ulaştık.Marmaris'ten hediyeleriyle gelen Coşkun'un da aramıza katılmasıyla gece 03.00 e kadar göl kenarında oturduk. Dalgaların  sesi ile horlamaların sesi arasındaki mücadele  hoş bir rekabet oluşturdu.
Tur şarkısı:https://www.youtube.com/watch?v=d4ft2DQdTQc



Sabah erken saatte  çadırımın penceresini açınca çok güzel bir manzara ile karşılaştım.Parayla mı?
Kahvaltıdan sonra YA HAK diyerek 09.00 da  pedala asıldık.Eğirdir-  Adalarda kısa bir tanıtım gezisi yaptık.Yağmurun başlaması bile kimsenin moralini bozmadı.
Eğirdir'de kale önünde çekilen toplu fotoğraftan sonra askeriye yanındaki yokuşu hafif tempoda tırmandık.
Güçlüyüz,Cesuruz,Hazırız
Yol çalışması sebebiyle tek şeride düşen ve  yağmurla kayganlaşan yolda  kimse kazaya karışmadan İslamköy'e ulaştık.
9.cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel'in mezarını ve müzesini ziyaret etme  fırsatı bulduk.Ayrıca S.Demirel hakkında külliye müdüründen bilgi aldık.
İslamköy'den sonra kiraz bahçelerinin arasından Atabey'e ulaştık.Atabey'de Selçuklu medresesini gezdik.Bodrum'dan Hasan abimizin bizim için özenle seçtiği kiraz bahçelerine de yol boyu saldırdık.
Gönen belediyesinin bizi sıcak bir şekilde  karşılamasından sonra protokolle beraber baraj gölü kenarında öğle yemeğimizi yedik.Orman içinde dinlenme fırsatı da bulduk.
Gönen'den ayrıldıktan sonra anayola tekrar çıktığımızda bizi rüzgar sürprizi bekliyordu.Güneykent'e kadar çok fazla efor sarf ettik.Özellikle son rampalar bitmek bilmedi.Jandarmalara kaç km kaldı diye sorduğumda hepsi az kaldı diye moral vermeye çalışıyordu.
Akşam 17.00 sularında festivalin keyifli geçen ilk gününü Güneykent'te sonlandırdık.Güneykent belediye başkanının katılımı ve sponsorluğunda yemeğimizi yedik.Yemekten sonra yakındaki Yunus Emre türbesini ziyaret edip ,kamp alanında ateşin  başında toplanarak  geç saatlere kadar  "Akdeniz Akşamlarını" söyledik:)
İlk gün verileri:
2.GÜN
Festivalin ikinci gününde, Güneykent kamp alanında ,erken saatlerde uyandık.Kahvaltının ardından ilk önce gül yağı fabrikasını gezdik.Gül reçellerini denedik.
Fabrikada gül yapraklarıyla ve gül yağıyla  iç içeydik.
Güneykent çarşısında toplu fotoğraf çekildikten sonra inişli çıkışlı ,toprak olan baraj yolundan Uluborlu'ya doğru hareket ettik.
Gül ve lavanta bahçelerinde sık sık mola verdik.Gül hasat zamanı olduğu için bahçede  çalışan köylülerle de bol bol sohbet ettik. Güllerin içinden :)
Uluborlu'ya az yolumuz kala o kadar tırmanmışız ki rüzgar pervanelerine değdik.
Uluborlu'ya ulaştığımızda Kültür Derneği Başkanı Kemal Bey ve ailesinin misafirperverliğiyle karşılaştık.Kiraz ve çay ikramından sonra 10 km daha  pedallayarak Senirkent girişinde toplandık. 

Toplu halde ilçe sokaklarında  turladıktan sonra ünlü filozofların  sözü  olan "Yemek dağların zirvesinde de olsa bulup;yiyiniz." uyarak öğle yemeği için Senirkent mesire alanına tırmandık.Hasan Abimizin hoş sohbeti sayesinde zamanın nasıl geçtiğini anlamadık.
Öğle yemeğinden sonra,yüksek tempoda yol alarak saat 17.00 de Eğirdir gölünün kuzeyindeki Taş Evi plajına ulaştık.Saman balyalarını da dekorasyonumuza katarak otağımızı kurduk.Ardından günün yorgunluğunu Eğirdir gölünün soğuk sularında yüzerek attık.
Muğlalı Muğlalıyı gurbette bulurmuş.
Akşam yemeğinde herkes vejeteryan menüsünü görünce  et yemeyi bıraktı.:)
Gece geç saatlere kadar göl kenarında ,çaldığımız saman balyalarında oturup;sohbet ettik.Kontrapedals fraksiyonunun misyonu ve vizyonunu anlatıp;100.üyemize tatil hediye ettik.:)
Tur verileri:
3.GÜN :(
Festivalin son gününde kahvaltının ardından 09.00 da gruptan ayrı , Muğlalılar olarak erken hareket ettik.Akşam Muğla'daki işlerimize yetişebilmek için rotamızı  az molayla ve hızlı şekilde bitirdik.Barla'da verdiğimiz öğle yemeği molasından sonra ilk gün başladığımız yer olan Eğirdir 'e 13.45 de ulaştık.Hemen bisikletleri ve eşyalarımızı toplayıp;akşam 20.30 da güzel anılarla Muğla'ya ulaştık.
Festivalin son gün rotası çok güzeldi. Sol tarafımızda masmavi göl;sağımızda yemyeşil kiraz ve elma bahçeleri vardı.Datça yollarında hissettik kendimizi...
Güzel geçen üç günün sonunda,gül kokuları içinde  yaklaşık 240 km pedal çevirdik.Bu festivali düzenleyen ,yardımcı olan herkese ve festivale katılan tüm  iyi kalpli insanlara teşekkür ederiz....