12 Haziran 2017 Pazartesi

09-10.06.2017 Datça-Palamutbükü-Yakaköy-Knidos-Hayıtbükü Bisiklet Turu

Muğla'nın ilçelerini bisikletle gezmek için sürdürdüğümüz turlarımıza Datça ilçesi ile devam ettik.Uzun süredir bu güzel rotayı gerçekleştirmeyi planlıyorduk.Bu turu üç kişi planlamışken gece yarısı 02.00 'de  Alper'in aklına tez çalışması geldi ve ani kararla iki kişi cuma günü mesai bitimi yola koyulduk.
Marmaris-Datça arasında Balıkaşıran geçidinde hava kararmaya başladı.Ege denizi tarafında, ufukta gün batımı izlemeye değerdi.
Datça 'ya gelir gelmez kendimizi kordona attık.
Sahilde turladık.

Tur teknelerinin reklam levhalarında rota çalışması yaptık.
Tura Palamutbükü'nden başlamaya karar verdik.Yarımadanın ucundaki Knidos a gidip yuvarlak çizerek tekrar aynı yerde dönmeyi planladık.
Sabah  saat 10.10 da YA HAK diyerek pedala bastık.Palamutbükü sahilinden hafif tırmanışla Yazıköy e doğru tırmanışa başladık.
Yazıköy meydanında tarihi bina ilgimizi çekti.
Bizi gören herkesin selam verip,hal hatır sorması; köylerin her zaman şehirlerden daha iyi olduğu fikrimi pekiştirdi.
Cumalı köyünde (toplasan bir futbol takımı çıkaramayacak); Büyükşehir belediyemizin yaptığı halı sahayı ve tesisleri görünce ; bizlerden neden bu kadar yüklü vergi alındığı belli oluyordu.
Asfalt kalitesinin düşük olması ve şiddetli rüzgar performansımızı etkiliyordu.Fakat muhteşem bir manzarada pedal çevirmek güzeldi.
Yol boyu dibimizdeki Yunan adalarının adını tahmin etmeye çalışıyorduk.Fazla sayıda inip- kalkan uçak olmasından Kos adasını kolaylıkla tahmin ettik.
Knidos a yaklaştıkça denizin renk tonu daha da güzelleşti.Mavinin tüm tonlarını görebiliyorduk.
Saat 12.00 civarında Knidos antik kentine girdik.Biraz dinlendikten sonra aynı yoldan geri dönecektik. Amfi tiyatro da vinçler 2017 model mermerleri yerleştiriyordu.
Knidos da aynı Balıkaşıran geçidi gibi sağ taraf Ege denizi sol taraf Akdeniz den oluşuyor.
Tekrar dönüşe geçtik fakat sert yokuşlara rağmen rüzgarın desteğiyle zorlanmadan tekrar Yazı köye ulaştık.Her zirvede fotoğraf molası verdik.
Yazıköy de rotayı değiştirip tırmanış olmasına rağmen Mesudiye üzerinden dönmeye karar verdik.Yol boyu badem ağaçları her yeri kaplıyordu.Bu bölgenin meşhur ürünü bademin kahvesi,reçeli,kurabiyesini ...her yerde satılıyordu. 
Öykü bu tura Giresun Karadeniz Festivali formasıyla katıldı.Bir ara  ,Zeytinköy de bakkal amcayla fındık yağı ,zeytin yağından daha iyi diye iddalaşırken buldum.Onun sayesinde bölgede yaşayan tüm Ordu-Giresunlu işletmeleri öğrendik.
Yakaköy de biraz mola verdikten sonra zorlu bir tırmanışa başladık.400 metrelik zirveyi gördüğümüzde ;zirvenin adını ATBÜKÜ koyduk.
Mesudiye ayrımından girerek sert bir inişe başladık.
Yolun mıcırlı olması tehlike oluşturuyordu.
Sırasıyla önce Kızılbük sonra Hayıtbükü ve Ovabüküne ulaştık.
Ovabükü plajları bomboştu.
Ovabükünden sonra yılan gibi kıvrılan yoldan Palamutbüküne doğru yola çıktık.

Zirvelerde fotoğraflara devam...
Datça da denizin berrak dibi her yerden rahatlıkla gözüküyordu.
Palamutbükü'ne ulaştığımızda saat 16.00 idi.Bir turun en keyifli noktası ,yemek siparişini verip serin sulara atlamaktır.
Sıcak havaya rağmen Datça da her mevsim görülen rüzgar ,terletmeden işimizi kolaylaştırdı.Yeni rotaları planlayarak Muğla'ya geri döndük.Tur verileri:








18 Nisan 2017 Salı

07-08-09 Nisan 2017 2.Çanakkale Şehitlerine Saygı Bisiklet Turu

 Uzun bir kış döneminden sonra ara verdiğimiz bisiklet turlarımıza Çanakkale turumuzla tekrar merhaba dedik.Bu anlamlı turun gerçekleşmesini sağlayan  Muğla Bisiklet Derneği ve Muğla Büyükşehir Belediyesi'ne teşekkür ederiz.Geçen senenin aksine 9 ilçeden gelenlerle birlikte  katılım sayısı 70 kişiye ulaşmıştı.
Gazi Kültür merkezinde protokolün katıldığı uğurlama törenine katıldık.
Kısa hazırlık ve sohbetin ardından otobüsün arkasını dörtledik.Bu turda dördüncümüz Hürpedalın karekökü Kemal oldu.
Çine'den sonra araç değişikliği yaparak yolculuğumuza kaldığımız yerden VİP olarak devam ettik.
Aliağa tarafındaki kokoreç molamızda hatıra fotoğrafı çekilmeyi ihmal etmedik.
Akşam saatlerinde Çanakkale boğazı manzaralı  Dardanos yerleşkesindeki  otelimize yerleştik.
Sabah 8 sularında uykusuz bir geceden sonra hazırlanıp yola koyulduk.
Alper başgaanıın bu turda sponsoru Tarkan Bisiklet oldu.Diğer üyeler ise sponsorsuzluktan  beyaz atletlerle  tura çıktı.
Çanakkale kordonda bisikletleri indirdikten sonra Truva atının altında toplandık.
Karya Gezginlerini de yeni formalarıyla fotoğraf çekiminde yakaladık.
Çanakkale turunun en keyifli sohbetleri feribotla karşıya geçerken yaşanıyor.Kemal le feribot tuvaletinde tanışmamızın 1. yıldönümünü yerinde kutladık.

Boğaz rüzgarından korunmak için samimi pozlar ortaya çıkabiliyor.
Sırasıyla Eceabat,Alçıtepe,57. Alay Şehitlikleri  derken öğle saatlerinde yarımadanın zirvesine Conkbayırına tırmandık.
Bir teyzemizin ikram ettiği hoşafın da tadına baktık.
Ayrıca turlara yancı olup rehberlerden çaktırmadan bilgi aldık.
Uzun bir inişin ardından ülkemizin gururu Abide ye ulaştık.Geleneksel fotoğraf çekimlerimizi yaptık.
Alper başgaanın çabaları takdir e şayandı.Bir fotoğraf kolay çekilmiyor.
MBD nin ağır toplarının bizle fotoğraf çektirme isteklerini de geri çeviremezdik.
Muğlalı şehitlerimizi temsilen mezar anıtları

Abide den sonra deniz kenarından Kilitbahir kalesine ve tabyalarına geldik.Kilitbahir kalesi manzarasına karşı feribotumuza binip ,sohbetimize devam ettik.
Çanakkale şehir merkezinde gruptan ayrılıp Kepez ve Kordon boyunca pedallayarak otele dönmeye karar verdik.
Veysel efendi aç kapıyııı biz geldik...90 km pedallamaya rağmen kimsede yorgunluk belirtisi yoktu.

Akşam toplu halde gerçekleşen yemekten sonra geç saatlerde sakince yuvamıza döndük.Sabah 8 de puslu bir pazar sabahına uyandık.

Kahvaltının ardından turun son günü için hazırlıklara başladık.
Öykü sakatlığı sebebiyle pedallamasa da destek aracında şöforlüğüyle fark yarattı.
Malları yükledikten sonra Şikişiki baba müziği eşliğinde feribot iskelesine hareket ettik.
Troya Antik kentinin dönüş yolunda gezilebilmesi için  yarımadaya geçip, tanıtım merkezine pedallayıp ,hazırlanmış muhteşem görselleri ve simülasyonları izledikten sonra tekrar feribotla merkeze döndük. 

Muhammed yine tüm yardımseverliğiyle her işe koşuyordu.Saat 15.00 sularında Muğla ya dönüş için yola çıktık.
Alper basgaan bir ara kendini Dardanelspor taraftarlarının arasına attı.

Troya antik kentini de gezdikten sonra dönüş  yolunda Muğla Bisiklet Şevki Ustanın katkılarıyla verdiğimiz  uykuluk ziyafetinin ardından pazar gecesi 11 sularında kürkçü dükkanımıza geri döndük
Aslında dönmeyi düşünmemiştik:)
TUR VERİLERİ.
Bu anlamlı turda bizlerle pedallayan ve emeği geçen  tüm dostlara teşekkür ederiz...
Turun anlam ve önemine uymasa da Tur Şarkısı:Yansın Geceler-Heijan